29 Aralık 2015 Salı

Buğday Çimi : 40 değişik faydalarından biri de kanseri yok etmesi.

Buğday Çimi ve Buğday Şırasının 40 değişik faydalarından biri de kanseri yok etmesi.
Ayrıca gençlik iksiri!

Kanseri engelleyen besinlerin başında atalarımızın Orta Asya'da içtikleri buğday şırası geliyor. Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi Pakistan'daki Hunzakut Prensliği'nde kanserden ölüm yok. Hunzakutlular, acıbadem ve kayısı çekirdeğini yiyorlar ve kansere yakalanmıyorlar.
Türkiye'de de acıbadem ve kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor. Ödemiş'le Salihli arasında, bin bir efsaneye konu olmuş, Bozdağ'ın eteklerinde cennet Gölcük kıyısında kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitap yazan Doktor İlhami Güneral ile sohbetimiz sürüyor.

Önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok da zor bir şey değildir. Buğday müthiş bir kanser ilacıdır. Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır. Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir. Taze olarak kullanılan buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat Fazla demir bulunmaktadır.

Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir. Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi doğanın en güçlü anti kanseri olan 'laetril' (Vitamin b17) içermektedir. Izgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler taşıdığı kanıtlanmıştır. Japon bilim adamı Nagivara,taze buğday çiminde bu maddeyi etkisiz hale getiren enzimler ve aminoasitler bulmuştur.



Klorofil Kanı Temizler! Klorofil güneşten aldığı enerjiyi kullanarak bitkilere hayat verir. Klorofil ağızdan alındığı zaman, kırmızı kan hücrelerine hemen karışır ve kanımızı temizler. Klorofil dokuların daha çabuk iyileşmesini sağlar. Hücre yenileyici özelliği bulunur. Bu nedenle kanserli hastaların tedavisinde de kullanılmaktadır. Buğday Çimi Cilt Sağlığı Açısından Faydalı! Buğday çimi suyu egzama ve sedef hastalıklarına karşı faydalıdır. Ayrıca yara, yanık, kaşıntı ve böcek sokmalarında da kullanılır. Az miktarda kullanıldığında diş çürümelerine ve diş eti hastalıklarına iyi geldiği ispatlanmıştır. Gargara yapıldığı zaman boğaz enfeksiyonlarını geçirir.

Rahat Uyumak İçin! Başucunuzda buğday çimi ekilmiş bir saksı olursa, gece boyunca odanızın havasını değiştirir ve bol oksijenli bir odada uyumuş olursunuz.

BUĞDAY ŞIRASI: Buğday müthiş bir kanser ilacıdır. Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır. Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir. Taze olarak kullanılan Buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir bulunmaktadır. Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir. Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi doğanın en güçlü anti kanseri olan `laetril` içermektedir.

Izgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler taşıdığı kanıtlanmıştır. (Japon Bilim Adamı Nagivara) Japon Bilim Adamı Nagivara, taze buğday çiminde bu maddeyi etkisiz hale getiren enzimler ve amino asitler bulmuştur. - Buğday çimini evde üretebilir miyiz? - Evde de üretilebilir, küçük bir saksıda bile üretilebilir ve olduğu gibi yenebilir, evde üretemeyenlere tavsiyemiz ise buğday şırası üretmeleri... - Buğday şırasını herkes üretebilir mi? - Evet herkes üretebilir.

isterseniz tarif edelim: Bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam kavanoza konur. Üzerine 3 bardak su -klorlu olmamak şartıyla- ilave edilir. Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir. Bu ilk su kullanılmaz, dökülür. Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir. 24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba aktarılır. Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın ise günde 3 kez şıra alınır. Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir. O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir içecek ortaya çıkar.

Az önce sözünü ettiğimiz `laetril` buğday çiminden başka nelerde bulunur? Çünkü anlaşılıyor ki, `laetril` kanserin tedavisinde en etkin maddelerden biri... Elmanın çekirdeğini de yiyin! - Evet, Türkiye`de en kolay laetril`e ulaşabileceğimiz yer acı badem ve kayısı çekirdeğidir. Ayrıca laetril elma çekirdeğinde de vardır. Elmanın çekirdeği yenilirse çok da iyi olur. Amerika`daki ilaç sanayinin maşaları bu `laetril` adlı ilacı yasaklatmayı başarmışlardır ama Meksika`da satılan `laetril` bu ülkeden alınıp kaçak olarak ABD`ye sokulmaktadır. Laetril, vitamin ve minerallerle verildiğinde çok daha iyi sonuçlar alınmaktadır. `Kanserin Ölümü` adlı kitabında Manner, laetril ile yüzde 90 başarı kazandığını söylemişti.

- Acı badem ve kayısı çekirdeği de laetril içeriyor öyle mi? - Evet öyle. Türkiye`de acı badem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının az olduğuna inanılıyor. Resmi istatistik yapılan bir ülke var... Pakistan`a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut`ta şimdiye kadar hiç kanser olayına rastlanmadı. Hanzakut`un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği...

Bir bardak buğday çiminde, 5000 mg klorofil ve 92 mineral dışında hiç küçümsenmeyecek oranda vitaminler bulunur. Bunların başlıcaları 2000 mg ile C vitamini, 360 mg. E vitamini, F, K ve B grubu vitaminleridir. Buğday çimeni suyu; havuç suyu, sebze suları ve diğer meyve suları ile karşılaştırıldığında, onlardan daha güçlü detox etkisi olan bir maddedir.

Buğday çimi ve cildimiz: Buğday çimi suyu; başta sedef ve egzema olmak üzere, yara, yanık, kaşıntılar, güneş yanıkları, böcek sokmaları ve her türlü cilt tahrişine iyi gelir. Az miktarda kullanıldığında diş çürümelerini ve diş eti hastalıklarını önler. Gargara yapılırsa boğaz enfeksiyonlarını iyileştirir. Saçlı deriye sürerseniz, saçlarınızın kalitesini yükseltir.

Önerilen doz: Buğday çimi tazeyken yararlıdır. Pişirecek olursanız tüm değerini kaybeder. Sağlığınızı korumak için günde 2–8 yemek kaşığı kadar içmeniz yeterlidir. Tedavi amacıyla kullanılacaksa günlük doz 8-16 yemek kaşığına kadar çıkarılabilir. Tabii hepsi birden içilmez. Bu dozlar gün içinde bölünerek alınmalıdır.


En iyisi taze sıkılmışı
Buğday çimi suyu, yurtdışında tablet ve toz olarak satılsa da en iyisi taze sıkılmış olarak kullanmaktır. En pratik çözüm, evinizde yetiştirmektir. Bu amaçla;
* İstediğiniz büyüklükte bir saksıyı organik toprakla doldurun. Buğdayları ekmeden önce 1 gece suda bekletin. Güzelce sulanmış toprağa buğdayları ekin. Üzerini ince bir toprak tabakası ile örtün. Toprağın üzerine 4–8 parça iyice ıslatılmış gazete kâğıdı yerleştirin. Bunun üzerine de gazete kâğıdının kurumaması için ince bir naylon örtü koyun. Ama kenarlarını saksının içine sıkıştırmayın. Çünkü tohumların hava alması gerekir. Dört gün sonra örtüyü açarak yeşilliği sulayın.
* Saksınız gölge bir yerde olmalı, direkt güneş ışığı ile temas etmemelidir. Günde 1 kere sulamanız yeterlidir. Buğday çimleri yerini severse, 7. günde iyice büyümüş olurlar. Yeşillik 12–15 cm kadar uzadığında, ihtiyacınız kadarını, olabildiği kadar dibinden kesin. Vitamin ve minerallerin çoğu bitkinin dibine yakın yerdedir. Sonra isterseniz salatanın üzerine doğrayın ya da en iyisi suyunu çıkarıp taze iken için. İsterseniz diğer meyve suları ile karıştırabilirsiniz.


Protein

Buğday çimeni gerekli amino asitlerin hepsini bünyesinde barındırdığı için bütünsel bir proteindir. Filizlendirme işlemi sayesinde buğday çimeninde bulunan tüm amino asitler bedenimiz tarafından minimum sindirim işlemi ile emilme ve asimile olma becerisini gösterirler. Bu sayede bedenimize giriş yolu bulan amino asitler kolayca hücrelerimize ulaşır ve onları tamir etme işlemine başlarlar. İlk okunduğunda kulağa çok teknik gelen tüm bu anlatılanların özeti, bütünsel bir protein olan buğday çiminin şifa ve onarım kaynağı olduğudur. 
Mineraller
Buğday çimi tohumu olumsuz anlamda etkileyen glüten ve diğer elementleri içermez. Organik topraklarda yetişen buğday çimi işte bu sebepten dolayı bünyesinde mükemmel sağlık için gerekli olan tüm mineralleri barındırır. 
Vitaminler
Buğday çimi suyu A, D, E, k vitamini ve B vitaminleri açısından zengindir. Aynı zamanda folik asit ve C vitamini deposu olan buğday çimi filizlendirildiği zaman kolayca kan akışına ve hücrelere dahil olur ve hiçbir bozulmaya uğramadan sindirilebilir.
Klorofil
Buğday çimi % 70 oranında klorofil içerir. Bu, herhangi bir bitkide rastlayabileceğiniz en yüksek orandır. Bitkilerin kanı olarak kabul edilen klorofil insan kanında bulunan hemoglobin ile aynı moleküler özellikleri sergiler. Klorofil sayesinde kanımızda bulunan hemoglobin miktarı artar ve oksijenin transferi kolaylaşır, daha alkalize ve daha sağlıklı oluruz. Beyin ve diğer önemli tüm dokularımız kaliteli oksijene ihtiyaç duyarlar ve klorofil oksijen üretimine destek olur.
Detoks
Buğday çiminde bulunan klorofil, kanın toksinlerden arınmasına, toksinlere maruz kalmaktan dolayı oluşan mukoza tabakasının kırılmasına ve toksinlerin nötralize edilmesine yardımcı olur.
Buğday çimi suyunda bulunan klorofil ve enzimler sayesinde bedeninizi ilaç artıklarından ve ağır metallerden arındırabilirsiniz. Kolon temizliğinde de kullanabileceğiniz buğday çimi suyu kolonların temizlenmesine ve iyileşmesine yardımcı olur, içerdiği magnezyum sayesinde kabızlığı giderir.
Bağışıklık Sistemi
Buğday çiminin bünyesinde bulunan yüksek miktarda klorofil, besinsel değerler ve enzimler bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Anti bakteriyel özellikleri sayesinde iyi olmayan bakterilerle etkili biçimde savaşan buğday çimi suyu bedenimize ihtiyaç duyduğu oksijenize ortamı sağlar ve kanser hücrelerinin oluşmasını engeller. 

BUĞDAY ÇİMİNİN MADDELERLE 40 ÖNEMLİ FAYDASI:

1. Buğday çimi suyu %70 klorofil içerir.

2. İsviçre'deki ünlü Bircher-Benner Clinic’in kurucusu, "müsli"yi icat eden, araştırmacı bilimadamı Dr. Max Bircher, klorofili "Konsantre Güneş Gücü" olarak isimlendirmiş tir.

3. Klorofil hücre ve dokulara nüfuz ederek onları temizler, canlandırır ve yeniden yapılanmalarına destek olur.

4. Klorofil vücuttaki ilaç artıklarını ve kimyasalları temizler.

5. Klorofil vücuttaki toksinleri nötralize eder "zararsız" hale getirir.

6. Klorofil karaciğeri temizler.

7. Buğday çimi, havuç suyu ve diğer meyve ve sebzelerle karşılaştırıldığında MUHTEŞEM bir toksin attırıcıdır. Dr. Earp Thomas yaklaşık 6,8 kg buğday çiminin toksin attırıcı etkisinin yaklaşık 158,8 kg havuç, marul, kereviz vb. sebzeye eşit güçte olduğunu belirtmektedir.

8. Dr. Max Bircher'e göre "Klorofil; kalp ve damar sistemini güçlendirir, bağırsakları, rahmi ve akciğerleri olumlu etkiler... Bu nedenle de, canlandırıcı etkileri dikkate alındığında, başka hiçbir gıda ile karşılaştırılamayacak kadar güçlü bir toniktir."

9. Dr. Ann Wigmore buğday çimini 30 yıl boyunca hastalarının kronik rahatsızlıkları nın tedavisine destek amaçlı besin olarak kullanmıştır.

10. Klorofil kan şekeri problemlerinin tedavisinde etkilidir.

11. Klorofil ışığın oluşturduğu ilk üründür ve herhangi bir elementin içerdiğinden daha fazla ışık enerjisi içerir.

12. Dr. Bircher'e göre, doğa klorofili (buğday çimini) vücudu temizleyen, zehirli maddelerin nötralize edilmesini -zararsız hale getirilmesini sağlayan- ve canlandırarak yeniden yapılanmasına -yenilenmesine- destek olan bir madde olarak kullanmaktadı r.

13. 1940 yılında Dr.Benjamin Cruskin American Journal of Surgery’de klorofili;
* Kötü kokuların giderilmesi
* Bakteri enfeksiyonları nın giderilmesi
* Yaraların iyileşmesi
* Cilt naklinde doku adaptasyonunun hızlandırılması
* Kronik sinüzit tedavisi
* Kronik iç kulak iltihaplanma ve/veya yangı tedavisi
* Varis damarlarının tedavisi
* Bacak ülserlerinin tedavisi
* İltihaplı isilik tedavisi
* Kabuklu cilt kabarıklıklarını n tedavisi
* Rektum (anal) yaraların tedavisi
* Rahim boynu yangılarının tedavisi,
* Vajinal parazit enfeksiyonları nın tedavisi
* Tifo, karahumma ateşini düşürme ve
* İrin akma durumlarının birçoğunun tedavisi için önermiştir.

14. Bilimsel çalışmalar klorofilin, zararlı bakterilerin büyüme ve yayılımını engellediğini ispatlamıştır.

15. Klorofil aynı zamanda antibakteriyel olduğu için gerektiğinde vücudun hem içten hem de dıştan tedavisine/iyileş mesine ve sağlıklı kalmasına destek olur.

16. Klorofil pek çok bitkiden elde edilebilir, ancak buğday çimi en çok tavsiye edilen gıdadır, çünkü insanın ihtiyacı olan 100 den fazla besin içerir. Eğer organik toprakta yetiştirilirse toprakta var olan 102 mineralden 92'sini emerek kendi bünyesine alır.

17. Buğday çimi klorofil içeren tüm yeşil bitkiler gibi yüksek miktarda oksijen içerir. Beyin ve tüm vücut dokularının işlevlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri bol oksijenli bir ortamda mümkündür.

18. Buğday çimi suyu aknelerin iyileşmesini sağlar ve hatta 7-8 ay düzenli tüketim sonrasında yara izlerinin kaybolmasına bile destek olur. Tabii bunun için aynı zamanda sağlıklı beslenme de şarttır.

19. Klorofil tüm bitkilerin hayatı için temel olan maddedir.

20. Tanınmış Beslenme Uzmanı Dr. Bernard Jensen vücudun buğday çimi suyunu sadece birkaç dakika içinde ve oldukça düşük miktarda enerji harcayarak sindirebildiğ ini belirtmektedir.

21. Buğday çimindeki klorofil kan akışını yeniden düzenler. Değişik hayvanlarla yapılan testler klorofilin hiçbir toksik yan etkisi olmadığını ispatlamıştır. Kandaki kırmızı hücrelerin sayısı 4-5 günlük klorofil tüketiminden sonra normal seviyelerine yükselir ki bu ileri düzeyde anemi hastası veya kan sayımı düşük olan hayvanlarda yapılan testlerle de ispatlanmıştır.

22. Doğurganlığı düşük inek ve boğalara sahip olan Amerikalı çiftçiler hayvanların doğurganlığını artırmak amacıyla hayvanları buğday çimi ile beslerler, çünkü klorofilin içerdiği yüksek miktardaki magnezyum seks hormonlarını onaran enzimleri yapılandırır.

23. Buğday çimi "çim suyu faktörü" içerir ki bu madde otobur hayvanların hayatını sürdürebilmesi açısından gereken önemli maddelerden biridir.

24. Buğday çimi suyu vücudu temizleyen bir deterjan gibi hareket eder ve deodorant olarak da kullanılır, en önemlisi arkasında zararlı kalıntı bırakmaz.

25. Ham -işlenmemiş- saf klorofil içeren buğday çimi suyu, hiçbir toksik yan etkisi olmaksızın vücuttaki toksinlerin atımı açısından da çok faydalıdır.

26. Günlük beslenmeye ilave edilen küçük bir miktar çim suyu diş çürümelerini önler.

27. Ağızda 5 dakika tutulan buğday çimi suyu diş ağrılarını hafifletir ve diş etlerindeki zehirli maddelerin atılmasını sağlar.

28. Buğday çimi ile gargara yapmak iltihaplı boğaz ağrılarını hafifletir, iyileşmeyi hızlandırır.

29. Ağız apselerinde -iltihaplı durumlarda- buğday çimi suyuna batırılmış buğday çimi posasını iltihaplı bölgeye koyun veya buğday çimi çiğneyin. Posayı bir süre sonra tükürerek atın.

30. Buğday çimi suyu zengin bir enzim deposudur.

31. Buğday çimi suyu kabızlık tedavisinde ve bağırsakların açık tutulmasında çok etkilidir.

32. Sedef ve egzema gibi cilt hastalıkları için düzenli buğday çimi suyu için.

33. Düzenli buğday çimi suyu içmek saçların beyazlamasını önler.

34. Buğday çimi suyu her tür kan probleminin -rahatsızlığının- tedavisinde faydalıdır.

35. Buğday çimi suyu mükemmel bir cilt temzileyicidir ve cilt tarafından besin olarak emilebilir. Yeşil buğday çimi suyunu ılık suyla dolu küvete dökün ve 15-20 dakika küvette yatın, sonrasında soğuk suyla duş alarak durulanın -sabun kullanmayın-.

36. Buğday çimi suyu hazmı kolaylaştırır.

37. Buğday çimi suyu kolon duvarlarının temizlenmesi ve tedavisi için çok etkilidir.

38. Buğday çimi suyu akciğerlerde asidik gazları solumak nedeniyle oluşan yaraları iyileştirebilir. Klorofille artan hemoglobin üretimi sonucu hücrelere kanla daha fazla oksijen taşınabildiği için vücuttaki karbonmonoksidin vücuda zararlı etkileri minimize edilir.

39. Buğday çimi suyu kılcal damarları güçlendirdiği için yüksek tansiyonu düşürücü etkiye sahiptir.

40. Buğday çimi suyu kurşun gibi ağır metallerin vücuttan atılımını kolaylaştırır.

Özetle;
Düzenli* buğday çimi suyu içen kişi kendini daha güçlü, dayanıklı, sağlıklı, hafif, özetle oldukça farklı bir şekilde iyi hisseder.

* Düzenli içilmesi önerilen buğday çimi suyu miktarı; sağlığı korumak amacıyla içildiğinde günde 30 ml, tedaviye destek amaçlı içildiğinde günde 60 ml'dir.

B17 VİTAMİNİ

B17 vitaminini tablet olarak kullanmak zehirlenmelere yol açtığından doğal besinlerden, aşırıya kaçmamak kaydıyla  faydalanmanızı öneririm.

İlk olarak 1830 yılında 2 bilim adamı tarafında acı badem’den izole edilen B17 vitamini ticari olarak “amigdalin” veya “laetrile” adlarıyla anılmaktadır. Keşfini takip eden ve günümüze kadar gelen süreç içinde yapılan bazı bilimsel araştırmalar, B17 vitaminin kanserli hücre oluşumunu önlediği ve mevcut kanserli hücreleri öldürdüğü yönünde sonuçlar sunmakla birlikte bazı klinik çalışmalar B17 vitamininin kanseri önleme ve iyileştirme üzerine herhangi bir etkisi bulunmadığı yönünde sonuçlara sahiptir. Yine de halk arasında “anti-kanser” vitamini olarak bilinir. B17 vitamini en yoğun olarak kayısı çekirdeğinde bulunur ancak diğer pek çok meyve çekirdeği ve yemişlerde önemli miktarlarda B17 vitamini içermektedir.
B17 vitamini ABD Gıda İlaç Dairesi ve Ulusal Tıp Enstitüsü tarafından “kanser önleyici” olarak kabul edilmemiştir.



B17 vitamini bakımdan zengin besinler genellikle çekirdekli meyvelerdir. En çok B17 vitamini kayısı çekirdeğinde bulunur ancak şeftali, kiraz, erik ve nektar tohumları da yüksek oranda B17 vitamini içermektedir. Bu meyveler dışında elma çekirdeği, üzüm çekirdeği, çilek, ahududu ve böğürtlenden bu vitamini almak mümkün.

B17 Vitamini Nelerde Bulunur?

İlk olarak 1830 yılında 2 bilim adamı tarafında acı badem’den izole edilen B17 vitamini ticari olarak “amigdalin” veya “laetrile” adlarıyla anılmaktadır. Keşfini takip eden ve günümüze kadar gelen süreç içinde yapılan bazı bilimsel araştırmalar, B17 vitaminin kanserli hücre oluşumunu önlediği ve mevcut kanserli hücreleri öldürdüğü yönünde sonuçlar sunmakla birlikte bazı klinik çalışmalar B17 vitamininin kanseri önleme ve iyileştirme üzerine herhangi bir etkisi bulunmadığı yönünde sonuçlara sahiptir. Yine de halk arasında “anti-kanser” vitamini olarak bilinir. B17 vitamini en yoğun olarak kayısı çekirdeğinde bulunur ancak diğer pek çok meyve çekirdeği ve yemişlerde önemli miktarlarda B17 vitamini içermektedir.

B17 Vitamini ve Kanser

B17 vitamininin kanser üzerine etkisinin ,vücuda girdiğinde hidrojen siyanür oluşturarak kanserli hücreleri yok etmesinden ileri geldiği söylenmektedir. Ancak bu enzimlerin salgılanarak dokulara ulaşması için sadece B17 vitamini yeterli değildir ve anti-kanserojen beslenme ve düzenli egzersiz içeren bir programla birlikte uygulanması önerilmektedir. Klinik testler B17 vitaminin A, C, E, B15 vitaminleri ile birlikte alındığında kansere karşı daha etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Fakat B17 vitamininin kanserli hücreleri ortadan kaldırma ve kanserin yayılmasını durdurma üzerine etkisiyle ilgili daha çok bilimsel araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. B17 vitamini ABD Gıda İlaç Dairesi ve Ulusal Tıp Enstitüsü tarafından “kanser önleyici” olarak kabul edilmemiştir. Amerikan Kanser Derneği web sitesine göre “B17 vitaminin kanseri tedavi edici özelliğiyle ilgili somut bir bilimsel araştırma sonucu bulunmamaktadır”.

B17 Vitamini Nelerde Var?

B17 vitamini bakımdan zengin besinler genellikle çekirdekli meyvelerdir. En çok B17 vitamini kayısı çekirdeğinde bulunur ancak şeftali, kiraz, erik ve nektar tohumları da yüksek oranda B17 vitamini içermektedir. Bu meyveler dışında elma çekirdeği, üzüm çekirdeği, çilek, ahududu ve böğürtlenden bu vitamini almak mümkün.
B17 Vitamini Bulunan Meyveler: Böğürtlen, yaban mersini, kiraz, kızılcık, üzüm, mürver, bektaşi üzümü, dut, çilek, ayva, ahududu.
B17 Vitamini Bulunan Çekirdekler: Elma çekirdeği, kayısı çekirdeği, kiraz çekirdeği, keten tohumu, darı, nektarın çekirdeği, şeftali çekirdeği, armut çekirdeği, erik çekirdeği, kabak çekirdeği.
B17 Vitamini Bulunan Fasulyeler: Siyah fasulye, börülce, bezelye, nohut, lima fasulyesi, bezelye.
B17 Vitamini Bulunan Diğer Gıdalar: Acı badem, kaju, okaliptüs yaprağı, ıspanak, tere, pancar, Tatlı patates, bambu yaprağı.
"World Without Cancer", yani "KanserSİZ Dünya" isimli kitabın söylediğine göre "KANSER diye bir hastalik yok! Kanser, sadece vitamin B17 eksikligi!"diyor.
KanserSİZ Dünya isimli kitabı yazan ve destekleyen tıp adamlarına göre;
Kemoterapi, ameliyat veya degisik agir haplar almaniza gerek olmadığından ve KEMOTERAPİNİN İYİLEŞTİRME ORANI % 9 OLDUĞUNDAN BAHSEDİYOR.

Sizleri bilemem ama ben inanıyorum. Kanser etkisine karşı etkili olduğuna. Çünkü bazı laboratuarlarda üretilen sentetik ilaçlarla birileri çok büyük kârlar elde ediyor.


KEKİK: Bronşit ve Her türlü Kanser hastalıklarında çok etkili olmasıyla bilinir.


   - Bir yemek kaşığı kurutulmuş kekik yaprağı (yaklaşık 2 gram); 1 günde almamız gereken K vitamininin yüzde 54 ‘ünü, C vitamininin yüzde 2 ‘sini, A vitamininin yüzde 2’sini, demirin yüzde 17’sini, kalsiyumun yüzde 5’ini ve manganezin yüzde 10 ‘unu tek başına karşılar.

      - Grip ve Nezle salgınlarında oturduğunuz odada adaçayını kekikle beraber kaynatırsanız odanın atmosferini dezenfekte etmiş olursunuz.
Kekik sağlığımız için gerekli olan temel mineraller ve vitaminler ile doludur. Kekik potasyum, demir, magnezyum, kalsiyum, manganez ve selenyum  açısından zengin bir kaynaktır. Bu bitki ayrıca B-kompleks vitaminleri, beta karoten, C vitamini, A vitamini, K vitamini, E vitamini ve folik asit gibi vitaminlerin kaynağıdır.

Kekik Suyunun Faydaları:

Kekik suyu kekiğin kaynatılması ile elde edilir. Çay olarak tüketildiği gibi suyu cilt ve saç sağlığı için bir yıkama aracı olarak da kullanılmaktadır. Kekik suyundan kasıt aslında genelde kekik çayıdır. Kekik suyu bazı hastalıklar için daha kısa sürede sonuç almamızı sağlar.

Özellikle şehir hayatında olumsuz şartlar altında yaşayan kişilerin mutlaka tüketmeleri gerektiğini düşünüyoruz.


Taze Kekik Salatası İçin Malzemeler:
·         1 Demet taze kekik
·         2 Orta by domates
·         2-3 dal taze soğan
·         1 diş sarımsak
·         Mazydanoz
·         Zeytinyağ
·         1 yemek kaşığı nar ekşisi ve biraz limon suyu
·         Tuz
Salatasının Hazırlanışı:
1.    Kekiğin yaprakları kopartılır ve bol suda yıkanır.
2.    Az tuzla birkaç saniye ovulur ve bir kez suda yıkanıp süzülür.( ben ovmadan yapıyorum ama mutlaka ovarakta bir deneyin)
3.    Doğranmış domatesi,maydanozu,soğanı ve ezilmiş sarımsağıda eklenir ve dama tadınıza göre zeytinyağı,tuzu ve limon suyuda ilave edildikten sonra karıştırılır ve servis edilir.
( Kekik çabuk kararır ve bü yüzden tuzunu ve limonu servis etmeden hemen önce ilave edip karıştırın)


KEKİK TURŞUSU
Malzemeler
Dağ kekiği
yarım limon
zeytinyağ ( 10 yemek kaşığı kadar)
pul biber bir tatlı kaşığı
tuz

Yapılışı
Temizlenip iyice yıkanan dağ kekiğinin içine, yarım limon suyu, zeytinyağ, pulbiber ve az tuz eklenerek karıştırılır.
Yarım litrelik cam kavanoza konulur ve ağzı sıkıca kapatılır.
Buzdolabında muhafaza edilir.
Kavanoz kapağının tutmasına gerek yoktur.
Bu şekilde buzdolabında 4-5 ay bozulmadan saklayabilirsiniz.



Şifalı bitki olarak kekik; öncelikle kramp çözücü, dezenfekte edici ve balgam söktürücü olarak kullanılır. Akciğer ve bronşlar, mide ve bağırsaklar, kekiğin başlıca kullanım alanlarıdır. Bitkinin önemli etken maddesi olan eterli uçucu yağlar kana karışıp, bronşiyal kasları etkileyerek, krampları çözebilir. Aynı zamanda o bölgelerde bakteri oluşumunu önler. Öksürük ve üst solunum yolları iltihabında çay içimi ve gargara biçiminde kullanılabilir. Kekik iştah açar ve sindirim sistemini uyarır. Sindirim sisteminde görülen ekşimeler ve kramplı ağrılar bir bardak kekik çayı ile geçiştirilebilir, kötü kokulu ve yumuşak dışkı normalleşir. Boğmaca ve öksürük, sinir sistemi zafiyeti, romatizma ve bağırsak hastalıklarına karşı, çay içiminin yanı sıra, kekik banyoları da çok yararlıdır. Güçsüz, zayıf ve solgun çocuklara da kekik banyosu yaptırılabilir. Kekik çayı ile ayrıca adet kanamaları dengelenebilir, adet zamanlarındaki kramplı ağrılar geçiştirilebilir, ergenlik sivilceleri iyileştirilebilir. kekik çayı içimi ve kekikle karıştırılmış bal yenmesiyle organizma güçlendirilebilir ve dengeye kavuşturulabilir. Kekik tentürü friksiyonları ile (ovarak sürme) romatizmal ağrılar, sinirsel rahatsızlıklar ve organ titreklikleri tedavi edilebilir. Sıcak kekik yastıkları ağrılı bölgenin üstüne konularak büyük rahatlıklar sağlanabilir. Bu küçük bitki yastıklarını herkes hazırlayabilir. Kekik, öksürük ve mide rahatsızlıklarına karşı başka bitkilerle karıştırılarak daha da başarılı biçimde kullanılabilir.
Kekik çayı, bedenin değerli organlarını temizler. Sabahları kahve veya çay yerine bir bardak kekik çayı içen, etkisini kısa sürede fark edecektir: Zeka keskinliği, midede rahatlık, sabah öksürüğüne tutulmamak ve genel bir rahatlık. Kekik, papatya ve civanperçemi, güneşli havada toplanıp, bir kuru bitki yastığı hazırlanır. Bu yastığı uygularken, bir yandan da aynı bitkilerin karışımından hazırlanmış çay içildiğinde, sinirsel yüz ağrıları iyileşebilir. Eğer aynı zamanda kramp da varsa, kurutulmuş kurtpençesi yastığı uygulamak gerekir. Kekik, çiçeklenme zamanı olan haziran- ağustos arasında toplanır ve öğlen sıcağında toplananları en etkili olanlarıdır. Kekik yağı, kötürümlükte, kalp krizlerinde, organ sertleşmesinde (skleroz ), kas erimesinde, romatizmada ve burkulmalarda kullanılabilir. Mide ve dölyatağı kramplarında bitkinin içten ve dıştan kullanılması önerilir. Günde 2 bardak kekik çayı içilmelidir. Dıştan kullanıldığında, bitkilerin sap ve çiçeklerinden hazırlanmış bir kuru bitki yastığı uygulanmalıdır. Yatmadan önce bu yastık sıcak hava ile ısıtılır (kaloriferin üzerine koyarak veya saç kurutma makinası kullanılabilir) ve midenin veya dölyatağının (rahim) üstüne koyulur. Tümörlerde, eziklerde ve eskimiş romatizmalarda da bu yastık önerilir. Solunum yolları hastalıklarında, kekik, sinirliot ile birlikte çok eski zamanlardan beri kullanılmakta olan etkili bir yöntemdir.

·         Dağ kekiğinin bir yan etkisinin olmaması için 7 günden fazla (aralıksız) tüketilmemesi önerilir.


Kekik hangi rahatsızlıklara iyi gelmektedir?
v      Kekik sindirimi kolaylaştırır.
v      Kramp çözücüdür. Bitkinin önemli etken maddesi olan eterli uçucu yağlar kana karışıp, bronşiyal kasları etkileyerek, krampları çözebilir.
v      Dezenfekte edici ve balgam söktürücü olarak kullanılır.
v      Akciğer ve bronşlar, mide ve bağırsaklar, kekiğin başlıca kullanım alanlarıdır,aynı zamanda o bölgelerde bakteri oluşumunu önler.
v      Öksürük ve üst solunum yolları iltihabında çay içimi ve gargara biçiminde kullanılabilir.
v      Kekik iştah açar ve sindirim sistemini uyarır. Sindirim sisteminde görülen ekşimeler ve kramplı ağrılar bir bardak  kekik çayı ile geçiştirilebilir, kötü kokulu ve yumuşak dışkı normalleşir.
v      Boğmaca ve öksürük, sinir sistemi zafiyeti, romatizma ve bağırsak hastalıklarına karşı, çay içiminin yanı sıra, kekik banyoları da çok yararlıdır.
v      Güçsüz, zayıf ve solgun çocuklara da  kekik banyosu yaptırılabilir.
v      Kekik çayı ile ayrıca adet kanamaları dengelenebilir, adet zamanlarındaki kramplı ağrılar geçiştirilebilir.
v      Ergenlik sivilcelerine iyi gelir.
v      Kekik çayı içimi ve kekikle karıştırılmış bal yenmesiyle organizma güçlendirilebilir ve dengeye kavuşturulabilir.
v      Kekik tentürü friksiyonları ile (ovarak sürme) romatizmal ağrılar, sinirsel rahatsızlıklar ve organ titreklikleri tedavi edilebilir.
v      Sıcak kekik yastıkları ağrılı bölgenin üstüne konularak büyük rahatlıklar sağlanabilir.Bu küçük bitki yastıklarını herkes hazırlayabilir.

v      Kekik, öksürük ve mide rahatsızlıklarına karşı başka bitkilerle karıştırılarak daha da başarılı biçimde kullanılabilir.

v      Kekik çayı, bedenin değerli organlarını temizler. Sabahları kahve veya çay  yerine bir bardak kekik  çayı içen, etkisini kısa sürede fark edecektir:
 v      Zeka keskinliği, midede rahatlık, sabah öksürüğüne tutulmamak ve genel bir rahatlık.

v      Kekik, papatya ve civanperçemi, güneşli havada toplanıp, bir kuru bitki yastığı hazırlanır. Bu yastığı uygularken, bir yandan da aynı bitkilerin karışımından hazırlanmış çay içildiğinde, sinirsel yüz ağrıları iyileşebilir.

v      Eğer aynı zamanda kramp da varsa, kurutulmuş kurtpençesi yastığı uygulamak gerekir. Kekik, çiçeklenme zamanı olan Haziran- Ağustos arasında toplanır ve öğlen sıcağında toplananları en etkili olanlarıdır.

v      Kekik yağı, kötürümlükte, kalp krizlerinde, organ sertleşmesinde (skleroz ), kas erimesinde, romatizmada ve burkulmalarda kullanılabilir.

v      Mide ve dölyatağı kramplarında bitkinin içten ve dıştan kullanılması önerilir. Günde 2 bardak kekik çayı içilmelidir. Dıştan kullanıldığında, bitkilerin sap ve çiçeklerinden hazırlanmış bir kuru bitki yastığı uygulanmalıdır. Yatmadan önce bu yastık sıcak hava ile ısıtılır (kaloriferin üzerine koyarak veya saç kurutma makinesi kullanılabilir) ve midenin veya dölyatağının (rahim) üstüne koyulur.

v      Tümörlerde, eziklerde ve eskimiş romatizmalarda da bu yastık önerilir.

v      Solunum yolları hastalıklarında, kekik, sinirli ot ile birlikte çok eski zamanlardan beri kullanılmakta olan etkili bir yöntemdir.

v      Balgamlı bronşitlerde, bronşiyal astımda ve hatta boğmacada, kekik ile sinirli ot karışımını, çayı, limon ve nöbet şekeri ile karıştırılarak, günde 4-5 bardak içilebilir.

v      Zatürre tehlikesine karşı bu çay saatte 1 yudum içildiğinde etkisini gösterecektir. 

v      Kekik'in, alkol bağımlılığına karşı kullanılabileceğini de unutmamak gerekir. Bir avuç dolusu bitki, 1 litre kaynar suda haşlanır ve demlenmesi için 2 dakika beklenir. Çay termosa koyulur ve hastaya 15 dakikada 1 yemek kaşığı içirilir. Sonra mide bulanması, kusma, dışkı ve idrar çıkarma, terleme, yemek ve içmek için duyulan büyük iştah izler. Bu uygulama doğal olarak bir kerede kalmamalı ve gerektiğince yinelenmelidir.

v      Kekik, sara krizlerine karşı da önerilebilir. Günde 2 bardak içilen bitki çayı yalnızca krizler arasında değil, yıl boyunca, 10 günlük aralarla 2-3 haftalık kürler halinde uygulanmalıdır.  

v      Kekik suyu; Bağırsaklardaki parazitlerin düşmesini sağlar. Yatıştırıcı özelliği vardır. Spazm çözücüdür, organizmanın düzenli çalışmasını sağlar. Mide için son derece faydalıdır. Kolesterolü düşürür. Böbrek ve kum taşlarında iyi sonuç verir. Ağız, diş ve boğaz iltihaplarında gargara yapılırsa iyileştirici etki sağlar. Sara krizini önler. Vücuttaki fazla yağların yakımında etkilidir. Mide, karın ve baş ağrılarında etkilidir.
Balgamlı bronşitlerde, bronşiyal astımda ve hatta boğmaca da, kekik ile sinirli ot karışımını, çayı, limon ve nöbet şekeri ile karıştırılarak, günde 4-5 bardak içilebilir.

v      Kekik Banyosu; 70-100 gr kurutulmuş kekik bir tülbentin içine gevşekçe bağlanarak 2-3 litre soğuk suya eklenir. Kaynama derecesine kadar ısıtıldıktan sonra (kaynatılmaz), üstü kapalı olarak 15 dakika demlendirilir. Tülbentteki posa iyice sıkıldıktan sonra sıcak banyo suyuna (Küvet) eklenir. Banyo suyu sıcaklığı 37-38 derece arasında olmalıdır ve banyo süresi 15-20 dakikayı aşmamalıdır. Bu süre boyunca küvet içerisinde oturularak  yapılan banyodan sonra üşütülmemeli ve bir bornoza sarılarak yatakta bir süre dinlenilmelidir.


Kekiğin Zararları: 
Kekik sağlık açısından bir çok fayda sağlamaktadır, fakat fazla ve yanlış kullanımı bazı sorunlara neden olabilir. Bu sorunları şu şekilde sıralamak mümkün;
·         Aşırı ve yanlış kullanımı mukus zarına zarar verebilir
·         Kekik hassas bünyelerde alerjiye enden olabilir, bu durumda tüketimi durdurulmalıdır.
·         Kan basıncı ile alakalı sorun yaşayanlar uzak durmalıdır, hipertansiyona neden olabilir.
·         Tiroid bezi ile alakalı sorunlar yaşayan kişiler, doktorlarına danışmalıdırlar. Sürekli kullanımı bu kişilerde hormon sorunlarına neden olabilir.
·         Gebelik ve emzirme döneminde tüketiminden kaçınılmalıdır, hamile kadınlarda düşük yapabilmektedir.
·         18 yaşından ufak çocuklar için kullanımı uygun değildir.
·         İleri derecede kalp sorunları yaşayanlar kekik tüketiminde uzak durmalıdır.
·         Bazı hassas ciltlerde tahrişe neden olabilir.
·         Farklı hastalıklardan dolayı ilaç kullanan hastalar doktorların danışarak kullanmalıdırlar.

Tavsiyeler
Kekiğin bir çok açıdan sağlığa faydalı olduğunu gördük. Bu hastalıklar arasından çok tehlikeli olanlarda var. Doğru bir şekilde kekik tüketimi yapmamız durumda bir çok hastalığa yakalanma riskini azaltmış olabiliyoruz.